‘HPV’nin kansere yol açan ve açmayan tipleri var’
Dermatoloji Uzmanı Dr. Hacer Köksal, hem kadınlarda hem erkeklerde görülen genital siğillerin, cinsel yolla bulaşan HPV enfeksiyonun genital bölgedeki belirtisi olduğunu hatırlattı. HPV virüsünün 200’den fazla çeşidinin bulunduğunu, bunlardan 40’ının genital siğillere yol açtığını belirten Uzm. Dr. Köksal, “En çok siğillere yol açan tip HPV 6 ve HPV 11’dir. Ancak bu HPV tipleri kansere yol açmazlar” dedi.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Hacer Köksal, hem kadınlarda hem erkeklerde görülen genital siğillerin, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonun genital bölgedeki belirtisi olduğunu dile getirdi. İnsan Papillom Virüsü da denilen HPV virüsünün 200’den fazla çeşidinin bulunduğunu, bunlardan 40’ının genital siğillere yol açtığını belirten Uzm. Dr. Köksal, “En çok siğillere yol açan tip HPV 6 ve HPV 11’dir. Ancak bu HPV tipleri kansere yol açmazlar. HPV ile ilişkili olan kanserler ise rahim ağzı kanseri, vajina kanseri, dış genital bölge kanseri (vulva kanseri), anal kanserler, ağız, dudak ve dil kökü kanserleri, baş-boyun kanserleri ve erkeklerde penis kanseridir. İletişimin artması, cinsel hayatın yaş ortalamasının düşmesi ve yeterli bilgilendirilmelerin yapılmaması gibi nedenlerle, korunma bilincine ulaşılmamış bir toplumda temas yoluyla bulaşan bu deri hastalığı hızla artmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘KORKMAYIN, KORUNMASINI BİLİN’
Toplumu HPV ve korunma yöntemleri konusunda bilgilendirmenin, hastalığın yayılmasını önlemek açısından önemine dikkati çeken Uzm. Dr. Köksal şu uyarılarda bulundu: “HPV’nin bulaşmasıyla genital bölgede, et beni gibi görünen çok sayıda lezyon görülebileceğini bilmek lazım. Bu durumda mutlaka bir uzmana danışılmalı. Genital bölgenin yanı sıra tüm vücudun kontrolünün yapılması gerekir. Kadınlarda HPV’nin mukozalarda da olabileceği akılda tutulmalı ve mutlaka bir kadın doğum hekimi tarafından smear testi ve HPV PCR testi ile tetkik edilmelidir. HPV neden bu kadar ciddiye alınmalı? Çünkü HPV tanısı alan bir kadınsa ve bazı özel tipleri mevcutsa, kişide rahim kanserine sebep olabileceği unutulmamalıdır. HPV’nin, kanser yapıcı tiplerine karşı aşıları mevcuttur ve hastalar bu konuda bilgilendirilip aşı olmaya teşvik edilmelidirler. HPV aşısı, cinsel aktif yaşama geçmeden önce 9-13 yaşları arasında planlanmalıdır. Öte yandan çocukluk çağını geçmiş kadınlar da yaşamları boyunca HPV aşısı olabilirler. Yetişkinlik döneminde yapılan aşılar, 3 doz; çocukluk döneminde yapılan aşılar 2 doz halinde uygulanır.”
‘TEDAVİDE AMAÇ, VİRÜS HÜCRESİNİ YOK ETMEKTİR’
“HPV, bulaşıcıdır ve her bireyin bağışıklık sistemi ve genetiği, bu virüsle yeterince savaşamayabilir” diyen Dr. Köksal, “Virüsleri öldüren bir krem veya hap tedavisi yok. Tedavide amaç, virüs hücresini yok etmektir. Dermatolojide HPV hastalarına ilk tercih edilen yöntemi, -190 derece sıvı nitrojen ile yapılan kriyoterapi uygulamasıdır. Bu yöntem hem hasta hem de hekim için oldukça güvenlidir. Tedavi tekrarının kolaylıkla yapılabildiği ve hastanın günlük hayatına devam edebilmesine imkan tanıyan bir yöntemdir” diye konuştu.