Fukuşima’nın arıtılmış atık suyuna ilişkin yeni açıklama
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Genel Direktörü Rafael Grossi, nükleer facianın yaşandığı Fukuşima Daiichi Nükleer Santrali’nde arıtılmış radyoaktif atık suyun denize tahliye edilmesinin çevre üzerinde olumsuz etkisinin olmadığını söyledi.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) Genel Direktörü , 2011 yılında meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve tsunami sonucu hasar gören Daiichi Nükleer Santrali’nde incelemelerde bulundu. Santralde biriken arıtılmış radyoaktif atık suyun denize tahliyesi ile ilgili çalışmaları denetleyen Grossi, yerel yetkililer ve balıkçılık sektörü temsilcileri ile bir araya geldi. Görüşmelerin ardından devam eden deşarj çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Grossi, sürecin çevreye, suya ve balıklara hiçbir olumsuz etkisinin olmadığını söyledi. Arıtılmış radyoaktif atık suyun denize salındığı bölgeden alınan numunelerdeki radyoaktif madde seviyesinin beklenilen miktarın çok daha altında olduğunu vurgulayan Grossi, bazı ülkelerin Japonya’dan gelen deniz ürünlerine uyguladığı kısıtlamalara atıfla, “Buradan gelen ürünlere herhangi bir kısıtlama getirmek için bilimsel bir neden yok” ifadelerini kullandı.
Arıtılmış radyoaktif atık suyun denize tahliyesinin uzun bir sürecin başlangıcı olduğunu belirten Grossi, “şeffaflık, teknik doğruluk, geniş kapsamlı diyalog ve istişarenin” bu süreçte önemli olduğunu vurguladı. IAEA’nin süreci bağımsız olarak izlemek üzere Fukuşima Daiichi Nükleer Santrali’nde kendi ofisini ve laboratuvarını kurduğunu hatırlatan Grossi, santrale tekrar gelerek bölge sakinlerinin endişe ve ihtiyaçlarını dinlemeyi sürdüreceğini de sözlerine ekledi.
TAHLİYE PLANI ENDİŞELERE NEDEN OLMUŞTU
Japonya hükümeti, 2011 yılında meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve tsunami nedeniyle nükleer sızıntı yaşanan Fukuşima Daiichi Nükleer Santrali’nde biriken arıtılmış radyoaktif atık suyun kontrollü olarak denize salınmasına karar vermişti. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (IAEA) uluslararası standartlara uygun olduğunu açıkladığı tahliye geçtiğimiz 24 Ağustos’ta başlamıştı. Tahliye planı ülkedeki balıkçılar ve Çin başta olmak üzere bazı kesimlerin tepkisine neden olurken, Japonya hükümeti ve Japon elektrik iletim şirketi TEPCO tahliye sonrasında bölge açıklarından alınan su örneklerindeki radyoaktivite seviyesinin güvenli sınırlar içinde olduğunu açıklamıştı.