Cuma Suresi 9, 10 ve 11. Ayetlerin Arapça ve Türkçe Okunuşu ile Meali
8 mins read

Cuma Suresi 9, 10 ve 11. Ayetlerin Arapça ve Türkçe Okunuşu ile Meali

Cuma Suresi, Kur’an-ı Kerim’in 62. suresidir ve 11 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiştir ve adını 9. ayetinde geçen “cuma” kelimesinden alır. Bu surede, özellikle cuma namazının önemi ve Müslümanlar için taşıdığı anlam üzerinde durulur.

Cuma Suresi, Allah’ın yüceliği, Hz. Muhammed’in peygamberliği ve cuma namazının farz oluşu gibi konuları içerir. Cuma namazı, Müslümanlar için haftalık toplu ibadet ve birlikteliğin sembolüdür. Bu surede, Müslümanların cuma günü namaza çağrıldıklarında dünyevi işlerini bırakarak camiye gitmeleri gerektiği belirtilir.

Cuma Suresinin Anlamı ve Fazileti

Müslümanlar için haftalık bir ibadet olan Cuma namazının fazileti ve önemi bu surede açıkça belirtilmiştir. Cuma Suresi, genel anlamda Müslümanlara hitap eden ve onlara cuma namazının gerekliliğini, bu namazın farz oluşunu ve bu ibadetin cemaatle kılınmasının önemini vurgulayan bir suredir. Cuma namazının, Müslümanlar için haftalık bir buluşma, dayanışma ve birlik vesilesi olduğu ifade edilir. Bu surede, cuma namazının farz kılındığı ve bu vakitte dünyevi işlerin bırakılarak Allah’a yönelmenin gerektiği bildirilir. Medine döneminde indirilen bu sure, özellikle Cuma gününe ve Cuma namazına dair hükümler ve tavsiyeler içerir.

Cuma Suresi 9, 10 ve 11. Ayetlerin Arapça ve Türkçe Okunuşu ile Meali

CUMA SURESİ 9, 10, 11. AYETLERİN TÜRKÇE VE ARAPÇA OKUNUŞU İLE MEALİ

9. Ayet:

Arapça:

“يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا نُودِيَ لِلصَّلَاةِ مِن يَوْمِ الْجُمُعَةِ فَاسْعَوْا إِلَىٰ ذِكْرِ اللَّهِ وَذَرُوا الْبَيْعَ ۚ ذَٰلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ”

Türkçe Okunuşu:

“Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ nûdiye lis-salâti min yevmil-cumu’ati fes’av ilâ zikrillâhi ve zerûl bey’a zâlikum hayrun lekum in kuntum ta’lemûn”

Meali:

“Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınızda, Allah’ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.”

10. Ayet:

Arapça:

“فَإِذَا قُضِيَتِ الصَّلَاةُ فَانتَشِرُوا فِي الْأَرْضِ وَابْتَغُوا مِن فَضْلِ اللَّهِ وَاذْكُرُوا اللَّهَ كَثِيرًا لَّعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ”

Türkçe Okunuşu:

“Feizâ kudıyetis-salâtu fentşirû fil-ardi vebtegû min fadlillâhi vezkurûllâhe kesîren leallekum tuflihûn”

Meali:

“Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah’ı çokça anın ki kurtuluşa eresiniz.”

11. Ayet:

Arapça:

“وَإِذَا رَأَوْا تِجَارَةً أَوْ لَهْوًا انفَضُّوا إِلَيْهَا وَتَرَكُوكَ قَائِمًا ۖ قُلْ مَا عِندَ اللَّهِ خَيْرٌ مِّنَ اللَّهْوِ وَمِنَ التِّجَارَةِ ۚ وَاللَّهُ خَيْرُ الرَّازِقِينَ”

Türkçe Okunuşu:

“Ve izâ raev ticâreten ev lehven infaddû ileyhâ ve tereku ke kâimen kul mâ indallâhi hayrun minel-levhi ve minet-ticârah vallâhu hayrur râzıkîn”

Meali:

“Bir ticaret veya eğlence gördüklerinde hemen oraya yöneldiler ve seni ayakta bıraktılar. De ki: ‘Allah’ın yanında olan, eğlenceden ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.”

Cuma Suresi 9, 10 ve 11. Ayetlerin Arapça ve Türkçe Okunuşu ile Meali

CUMA SURESİ ARAPÇA TAMAMI

Bismillahirrahmanirrahim

1.Yusebbihu lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardıl melikil kuddûsil azîzil hakîm(hakîmi).

2.Huvellezî bease fîl ummiyyîne resûlen minhum yetlû aleyhim âyâtihî ve yuzekkîhim ve yuallimuhumul kitâbe vel hikmete, ve in kânû min kablu le fî dalâlin mubîn(mubînin).

3.Ve âharîne minhum lemmâ yelhakû bi him, ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

4.Zâlike fadlullâhi yu’tîhi men yeşâu, vallâhu zûl fadlil azîm(azîmi).

5.Meselullezîne hummilût tevrâte summe lem yahmilûhâ ke meselil hımâri yahmilu esfârâ(esfâren), bi’se meselul kavmillezîne kezzebû bi âyâtillâh(âyâtillâhi), vallâhu lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne).

6.Kul yâ eyyuhâllezîne hâdû in zeamtum ennekum evliyâu lillâhi min dûnin nâsi fe temennevûl mevte in kuntum sâdikîn(sâdikîne).

7.Ve lâ yetemennevnehû ebeden bi mâ kaddemet eydîhim, vallâhu alîmun biz zâlimîn(zâlimîne).

8.Kul innel mevtellezî tefirrûne minhu fe innehu mulâkîkum summe turaddûne ilâ âlimil gaybi veş şehâdeti fe yunebbiukum bi mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

9.Yâ eyyuhâllezîne âmenû izâ nûdiye lis salâti min yevmil cumuati fes’av ilâ zikrillâhi ve zerûl bey’a, zâlikum hayrun lekum in kuntum ta’lemûn(ta’lemûne).

10.Fe izâ kudiyetıs salâtu fenteşirû fîl ardı vebtegû min fadlillâhi vezkurûllâhe kesîran leallekum tuflihûn(tuflihûne).

11.Ve izâ raev ticâraten ev lehveninfaddû ileyhâ ve terakûke kâimâ(kâimen), kul mâ indallâhi hayrun minel lehvi ve minet ticârati, vallâhu hayrur râzıkîn(râzıkîne).

Cuma Suresi 9, 10 ve 11. Ayetlerin Arapça ve Türkçe Okunuşu ile Meali

CUMA SURESİ TÜRKÇE MEALİ

1. Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sahibi, eksiklikten münezzeh, azîz ve hakîm olan Allah’ı tesbih eder.

2. Çünkü ümmîlere içlerinden, kendilerine âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara Kitab’ı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderen O’dur. Kuşkusuz onlar önceden apaçık bir sapıklık içindeydiler.

3. (Peygamberi) müminlerden henüz kendilerine katılmamış bulunan diğer insanlara da göndermiştir. O, azîzdir, hakîmdir.

4. Bu, Allah’ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.

5. Tevrat’la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah’ın âyetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.

6. De ki: Ey Yahudiler! Bütün insanlar değil de, yalnız, kendinizin Allah’ın dostları olduğunuzu iddia ediyorsanız, bunda da samimi iseniz, haydi ölümü temenni edin (bakalım)!

7. Ama onlar, önceden yaptıklarından dolayı ölümü asla temenni etmezler. Allah, zalimleri çok iyi bilir.

8. De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır. Sonra da görüleni ve görülmeyeni bilen Allah’a döndürüleceksiniz de O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir.

9. Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah’ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır.

10. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan isteyin. Allah’ı çok zikredin; umulur ki kurtuluşa erersiniz.

11. Onlar bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona giderler ve seni ayakta bırakırlar. De ki: Allah’ın yanında bulunan, eğlenceden ve ticaretten daha yararlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.

Abone Ol
Güncell haberleri takip etmek için bültenimize kayıt olabilirsiniz.
Bu formu bitirebilmek için tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir