ABD yargısından flaş karar! Google’a “antitröst” davası açıldı
İçindekiler
- 1 ABD Adalet Bakanlığı ile Google arasında uzun süredir devam eden antitröst davasında, federal yargıç Amit Mehta bugün kararını açıkladı. Kararda, “Mahkeme, tanıklar ve kanıtlar üzerinde yaptığı detaylı inceleme sonucunda şu sonuca varmıştır: Google, bir tekel olarak faaliyet göstermiş ve bu tekelini koruma amacıyla hareket etmiştir. Bu durum, Sherman Yasası’nın 2. maddesini ihlal etmektedir,” ifadelerine yer verildi.
- 2 GOOGLE’A KARŞI ANTİTRÖST DAVASI DETAYLARI
- 3 ÖNCEKİ ANTİTRÖST DAVALARI
- 4 ANTİTRÖST NEDİR?
- 5 Antitröst yasalarının temel amaçları arasında şunlar yer alır:
ABD Adalet Bakanlığı ile Google arasında uzun süredir devam eden antitröst davasında, federal yargıç Amit Mehta bugün kararını açıkladı. Kararda, “Mahkeme, tanıklar ve kanıtlar üzerinde yaptığı detaylı inceleme sonucunda şu sonuca varmıştır: Google, bir tekel olarak faaliyet göstermiş ve bu tekelini koruma amacıyla hareket etmiştir. Bu durum, Sherman Yasası’nın 2. maddesini ihlal etmektedir,” ifadelerine yer verildi.
Bu karar, ABD Adalet Bakanlığı’nın bugüne kadar açtığı davaları arasında en büyük başarısı olarak kaydedildi. İnternet araması alanında önemli bir davayı kaybeden ‘ın, bu kararı temyize götürebileceği belirtiliyor.
GOOGLE’A KARŞI ANTİTRÖST DAVASI DETAYLARI
ABD Adalet Bakanlığı, Google’a karşı internet aramasında yüzde 90’lık ve mobil arama motoru pazarında ise yüzde 95’lik bir hakimiyet kurduğu gerekçesiyle iki kez antitröst davası açmıştı. Ayrıca, 24 Ocak 2023 tarihinde, Kaliforniya, Colorado, Connecticut, New Jersey, New York, Rhode Island, Tennessee ve Virginia eyaletlerinin başsavcılarıyla birlikte, Virginia Doğu Bölgesi Bölge Mahkemesi’nde Google’a yönelik bir “antitröst” davası daha açılmıştı.
Bu davada, Google’ın dijital reklam teknolojisi ürünleri üzerindeki tekelci tavırları eleştirildi. Google’ın, sektördeki hakimiyetini artırmak ve rekabeti engellemek amacıyla satın almalar yoluyla rakiplerini etkisiz hale getirdiği veya ortadan kaldırdığı iddia edildi. Şirketin, dijital reklam pazarındaki hakimiyetini kullanarak daha fazla yayıncıyı ve reklamcıyı ürünlerine yönlendirdiği ve diğer rakip ürünlerin kullanımını engellediği öne sürüldü.
ÖNCEKİ ANTİTRÖST DAVALARI
ABD Adalet Bakanlığı, 2020 yılında da Google’a arama ve arama reklamcılığını tekelleştirdiği gerekçesiyle antitröst davası açmıştı. Bu davalar, Google’ın dijital dünyadaki hakimiyetini ve rekabete aykırı olarak nitelendirilen davranışlarını sorgulayan önemli hukuki süreçler arasında yer alıyor.
Google’ın bu davalar sonucunda nasıl bir yol izleyeceği ve temyiz sürecine gidip gitmeyeceği ise merak konusu. Bu karar, teknoloji devlerinin piyasadaki güçlerini nasıl kullandıklarına dair önemli bir emsal teşkil edebilir.
ANTİTRÖST NEDİR?
Antitröst, piyasalarda rekabeti korumak amacıyla oluşturulan yasalar ve düzenlemeler bütünüdür. Bu yasalar, tekelleşmeyi önlemek, tekel gücünü kötüye kullanmayı engellemek ve adil rekabetin sürdürülmesini sağlamak amacıyla uygulanır. Antitröst yasaları, büyük şirketlerin piyasa gücünü haksız şekilde kullanarak küçük rakiplerini dışlamasını, fiyatları manipüle etmesini veya tüketicilere zarar vermesini engellemeye çalışır.
Antitröst yasalarının temel amaçları arasında şunlar yer alır:
Rekabetin Korunması: Piyasalarda sağlıklı rekabetin sürdürülmesini sağlamak.
Tekelleşmenin Önlenmesi: Tek bir şirketin veya az sayıda şirketin piyasada hakimiyet kurarak rekabeti engellemesini önlemek.
Tüketiciyi Koruma: Tüketicilerin seçeneklerini artırmak ve adil fiyatlarla kaliteli ürün ve hizmetlere erişimlerini sağlamak.
Yenilik ve Gelişmeyi Teşvik Etme: Rekabet ortamında şirketlerin yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirmeye teşvik edilmesi.
ABD’de Sherman Yasası gibi antitröst yasaları, şirketlerin birleşmelerini, tekel oluşturmalarını veya piyasa güçlerini kötüye kullanmalarını önlemek için kullanılır. Benzer şekilde, Avrupa Birliği’nde de Rekabet Hukuku olarak bilinen düzenlemeler, üye ülkelerdeki rekabeti korumak için uygulanır. Bu yasalar, düzenleyici otoriteler tarafından uygulanır ve ihlalleri tespit edilen şirketlere para cezaları, faaliyet kısıtlamaları veya bölünme gibi yaptırımlar uygulanabilir.