AB göçe karşı duvarları yükseltiyor
Avrupa Parlamentosu yıllardır tartışılan ancak son döneme kadar adım atılmayan göç ve sığınma paketini, aşırı sağ ve popülistlerin yükselmesine kesin gözüyle bakılan hazirandaki Avrupa seçimlerine iki ay kala kabul etti. (Hürriyet/Güven Özalp)
Yoğun eleştiriye neden olan paket sağ eğilimli partiler tarafından “tarihi”, sol eğilimliler tarafından “sığınma hakkının ölüm fermanı” olarak tanımlanıyor. Paket caydırıcılığı ön plana alıyor ve kuralları ciddi şekilde sıkılaştırıyor. Ana hedefi ’ye girişleri sınırlandırmak olan paketin öne çıkan unsurları şunlar:
FİLTRELEME SİSTEMİ
– Girişlerin yapıldığı ve dosyaları ele almakla yükümlü olan ülkelerin dışındaki AB ülkeleri ya belli sayıda mülteci kabul edecek ya da özel olarak oluşturulacak AB fonuna kabul etmedikleri her mülteci için 20 bin Euro (700 bin TL) ödeme yapacak. Brüksel yılda 30 bin mültecinin AB içinde yeniden yerleştirmeye dahil edilmesini hedefliyor.
– Dış sınırlarda zorunlu taramayla filtreleme uygulanacak. Kimlik, sağlık ve güvenlik kontrolleri, parmak izi alma ve Eurodac veri tabanına kayıt işlemleri bir haftadan az sürede tamamlanacak.
– Dış sınırlarda kapalı merkezler oluşturulacak. Başvuruların kabul oranının düşük olduğu ülkelerden gelen kişiler, çocuklar ve çocuklu aileler de dahil, dış sınırlarda AB tarafından finanse edilen bu merkezlerde tutulacak. Bu kişiler için 12 hafta içinde tamamlanması zorunlu olan sınır prosedürü uygulanacak. Ulusal güvenlik tehdidi oluşturanlar ve yanlış bilgi verenler için de aynı uygulama devrede olacak.
2026’DA YÜRÜRLÜKTE
– AB ülkelerine kural dışı girmeye çalışan çocuklar için parmak izi alma yaşı 14’ten 6’ya inecek.
– Sığınma arayışındaki göçmenler, o ülkeyle yeterli bağı olması halinde, AB dışında güvenli olarak kabul edilen ülkelere gönderilebilecekler.
– Ani ve kitlesel mülteci gelişi durumunda ilgili ülke daha sert tedbirler uygulayabilecek.
Yeni paketin, üye ülkelerin onayının ardından 2026’da yürürlüğe girmesi öngörülüyor.